Stres Doğurganlığı Gerçekten Etkiliyor mu?

içindekiler:

Tıbbi Video: Stres gebeliği engeller mi?

Bir araştırma, bir insandaki yüksek stres seviyelerinin aslında doğurganlığı etkileyebileceğini ve kısırlık riskini artırabileceğini buldu.

Stres fertilite ile ilişkili midir?

Bu çalışmada, araştırmacılar yaklaşık 373 çifte baktılar ve 18-40 yaşları arasında 12 ay ya da hamile kalana kadar hamile kalmaya çalışan kadınlara odaklandılar.

Bu araştırmaya katılanların doğurganlık bozuklukları olduğu bilinmiyor ve 2 aydan daha az bir süredir bebek sahibi olmak için işlerine yeni başlamışlardı. Araştırmacılar, çalışmanın başında tükürük örneklerini aldı ve adet görmeden hemen sonra stres hormonları, hormon kortizol ve alfa amilaz seviyelerini ölçmeye başladılar.

Sonuç olarak, araştırmacılar yüksek alfa amilaz seviyesine sahip kadınların (sempatik sinir sistemi ile ilişkili stres hormonları) hamile kalma olasılıklarının daha düşük olduğunu (% 28 daha düşük) ve 2 kat daha fazla kısırlık riski olduğunu bulmuşlardır. Ancak, araştırmacılar kortizol hormon düzeyleri ve gebelik arasında bir ilişki bulamadılar.

Araştırmacılar ayrıca, bu stres hormonunun neden olabilecek iki mekanizma bulmayı başarsalar bile, bir kişinin doğurganlığı ile ilişkili olmasının nedenini bulamadılar. İlk olarak, stres altındaki kadınlar genellikle daha az seks yapar. İkincisi, çok yüksek düzeyde stres hormonları da bir kadının yumurtlama sürecine müdahale edebilir.

Strese neden olan gerçek mekanizmaların kişinin doğurganlığını etkileyebileceğini ve stresi azaltmanın hamileliği hızlandırmaya yardımcı olup olmayacağını tam olarak araştırmak için daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir.

O zaman, stresi nasıl azaltır?

1. Eşinizle sıcaklığı geri çevirin

Psikolog Julia Woodward'a göre, bir evdeki sıcaklık seks kalitesini artırabilir, çıkan bir çift gibi bir tarihte geri dönmekten utanmayın.

Birlikte bir filme gidin, birlikte yemek yiyin veya birlikte piknik yapın. Doğurganlık problemleri hakkında konuşmaya çok fazla zaman harcamayın çünkü işleri daha da kötüleştirir.

Araştırmacılar, kadınların erkeklerden farklı doğurganlık dönemiyle ilgili stresle uğraştıklarını söylüyor. Erkekler problem çözmeye güvendiğinde, kadınlar eşlerinden sosyal desteğe ihtiyaç duyarlar.

2. Kendini geliştir

Karı koca "Herkes kolayca hamile kalabilir" diye düşünürse, inkar edilemez bu ne yazık ki bu düşünce aslında kendi stresini yaratır. Julia Woodward, “Hamile kalmak kolay, neden bu kadar doğurganlık kliniği var?” Diye düşünerek kadınları bu olumsuz düşüncelerle savaşmaya davet ediyor. Mümkün olduğunca, sizi stresten korumak için kendilerinde ortaya çıkan karamsar düşüncelerden kaçının.

3. Egzersiz

Yürüme, yüzme veya yoga gibi hafif egzersizler stresi azaltmaya yardımcı olabilir. Ek olarak, egzersizin vücuttaki yağ miktarını azaltmanın başka yararları da vardır. Daha fazla kilosu olan kadınlar daha fazla östrojen üretir, yalnızca östrojen yumurtlama sürecine müdahale edebilir.

Jogging gibi daha yüksek egzersiz seviyeleri vücudun kadınlar üzerinde iyi etkisi olan endorfin salgılamasını sağlayabilir. Bununla birlikte, stres düzeyinin yüksek olduğu kadınlar için çok fazla olan egzersizin, durumu daha da kötüleştireceği, yine de egzersiz yoğunluğunu koruyacağı belirtilmelidir.

4. Akupunktur ve masaj

Almanya'da IVF uygulanan kadınlarda yapılan araştırmalar, akupunktur tedavisi gören kadınların daha yüksek bir gebelik oranına sahip olduğunu göstermektedir. Akupunkturun stresi azaltıp azaltmadığı tam olarak bilinmese de, bu çalışma akupunkturun bu kadınlara gebe kalmaya yardımcı olduğunu göstermektedir.

Ayrıca, stres ile başa çıkmak için masaj terapisi önerilmektedir. Bu tedavinin gebeliğin başarısı üzerinde doğrudan bir etkiye sahip olup olmadığı bilinmemekle birlikte, yayınlanan bir çalışmada rapor edilmiştir.Sinirbilim Dergisimasaj terapisi stresi azaltmaya yardımcı olur. Bu etkilerin hamilelik olasılığını arttırması beklenmektedir.

Stres Doğurganlığı Gerçekten Etkiliyor mu?
Rated 4/5 based on 2200 reviews
💖 show ads